Sinekli Bakkal Halide Edib Adıvar Can Yayınları
İşlediği konu itibarıyla Osmanlı’nın son dönemlerini yakın bir gözle inceleme imkanı sunan Sinekli Bakkal, Halide Edip Adıvar’ın unutulmaz eserleri arasında yer alıyor. Dönemin siyasal, toplumsal ve kültürel yanlarını gözler önüne seren roman, aynı zamanda Doğu ve Batı’nın zıt yaşantısına eleştirel bir yorum getiriyor. Adıvar, romanında Doğu ve Batı’nın çatışmasını değil, sentezini savunuyor. Bunu da kitapta başkahraman olarak konumlandırdığı Rabia isimli karakter ile gösteriyor.
II. Abdülhamid’in himayesindeki İstanbul’a daha yakından bakacağınız bu eser ile Jön Türkleri de tanıyacak, sürgünlerin ardında bıraktığı yıkımlara şahit olacaksınız. Dönem romanlarını okumayı sevenler için ayrı bir öneme sahip olan Halide Edip Adıvar, en çok satan eseri Sinekli Bakkal ile de bu başarısını ispatlıyor.
Tevfik ve Emine’nin Aşkından Doğan Rabia
Olaylar, İstanbul’un Aksaray semtindeki Sinekli Bakkal sokağında geçiyor. Romanda bir orta oyuncusu olan Tevfik, bazen Karagöz kılığında bazen ise zenne kılığında oyunlar sergiliyor. Bu nedenle kendisine Kız Tevfik lakabı takılıyor. Emine ise imam olarak görev yapan bir adamın kızı olarak anlatılıyor. Tevfik ve Emine’nin aşkına karşı gelen baba, kızını Tevfik’e vermek istemiyor. Bunun üzerine Emine ve Tevfik kaçıyor. Baba imam ise kızını evlatlıktan reddediyor. Bir süre sıkıntılı bir hayat süren Tevfik ve Emine, Tevfik’in dayısının ölmesi üzerine kendilerine kalan bakkal dükkanını işletmeye başlıyor. Ancak bu, sahne tozu yutmuş olan Tevfik’e yeterli gelmiyor.
Bir gün Tevfik’i kendisinin taklidini arkadaşlarına yaparken gören Emine, bu durumu gururuna yediremiyor ve babasının evine dönme kararı alıyor. Baba, kızını affediyor; Emine de Tevfik’ten boşanmak için dava açıyor. Ancak Tevfik ve Emine boşandıktan sonra, Emine’nin hamile olduğu anlaşılıyor. Bu gebelik sonucu kişiliğini annesinden, sanatçı ruhunu ise babasından alacak olan güzeller güzeli kızları Rabia dünyaya geliyor. Dedesinin yönlendirmesiyle hafız olmaya hazırlanan Rabia, Tevfik sürgüne gönderildiği için babasını uzun süre tanımıyor.
Kitapta bir de Jön Türkler sahneye çıkıyor. II. Abdülhamid’in himayesine karşı gelen bu örgüt, çalışmalarını gizlice sürdürüyor. Tevfik, sürgün dönüşü bu cemiyete katılıp yeniden sürgün ediliyor. Fakat sonunda bu sürgün zaferle sonuçlanıyor.