Elif ve Kayıp Köpek
Elif’le bir süredir görüşemeyen Dicle, bütün vaktini sahiplendiği yavru köpeğe ayırıyordu. Elif, arkadaşıyla görüşemediği için içten içe çok üzülüyordu. Elif’in de bir köpeği olsa, birlikte vakit geçirebilirlerdi. Ancak annesiyle babası bu fikre sıcak bakmıyordu. Annesinin önerdiği çözüme çok sevinen Elif, bir köpeğin sorumluluğunu almaya hazır mı acaba?
Elif: En büyük hayalim bir köpek sahiplenmek.
Annem, Babam ve Kardeşim: Annemle babam köpek sahiplenme fikrime sıcak bakmıyor. Kardeşim Cemil de benimle aynı fikirde!
Dicle ve Niko: Dicle ile yavru köpeği çok mutlular. Niko dünyanın en tatlı köğpeği değil mi?
Mırnav: Ailemizin kedisi Mırnav’ı çok seviyoruz. Bakalım Benek’le karşılaşınca ne yapacak?
Ekin ve Mert: Ekin ve Mert, Dicle’le birlikte benim yakın arkadaşlarım.
Melek Hanım: Benek’in sahibi Melek Hanım, günlerden bir gün bize telefon etti.
Benek: Biraz yaşlı, biraz da tembel. Ama o bakışlarını görseniz onu hemen severdiniz.
Elif saate baktı: Sekize, üç dakika vardı ama sırada yanı hala boştu. Ekin de durumu fark etmişti. ”Dicle hasta değildir umarım” dedi. O da endişelenmişti.
Elif de şaşkında, ”Umarım değildir” Bilge Öğretmen, her zaman olduğu gibi zil çalar çalmaz sınıfa girdi.”Umarım hepiniz güzel bir hafta sonu geçirmişsiniz,” diyerek öğrencileri keyifle selamladı…